Jurnal

Merhaba Jurnalım. Jurnal kelimesiyle ilk Cemil Meriç'in kitabında tanıştım. Fransızca kökenli bu kelimenin anlamı: "bir kimseyle ilgili olarak, yetkililere gizli verilen kovlama, kötüleme yazısı." Genel kabul gören anlamı ise; "haber veren". Kişisel bloğumda ise, benden kötüleme bilgiler manasında kullandım! Aslında günlük anlamına da geliyor sanıyordum fakat öyle değilmiş. Siz bu kelime hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bugün toplantım var. Bu gün kelimesi ayrı mı yoksa bitişik mi yazılır? Hâlâ öğrenemedim. Fakat bu içerikten sonra kalıcı olarak öğreneceğime kaniyim.

Karıncanın etrafına kalemle daire çizerseniz, karınca hapsoldum sanır ve bir süre sonra ölürmüş. Bir çalışanı da gün içerisinde bir odaya hapsederseniz, bir süre sonra aynı akıbete uğrar.

Nisan ayı yağmurlu geçti. Gün boyu evde kalmak, asi ruhuma mugayir bir eylemsizlik durumu.

Hareketli geçen günlerde biraz yoruldum. Çocukların sınavı, okul yenileme ücretleri, sınav yerine getirip götürme işlemleri. Kendi sınavıma hazırlanma süreci ve düğünlere başka illere gitme durumları yaşadım. Zaten yorgun doğmuşum, dinlenmek için yaşayan bir adama hareketli yaşamın yorucu gelmesi anormal değil.

Genel seçimler, memur maaş artışları, EYT ve 3600 ek gösterge tartışmalarının gölgesinde geçen yaklaşık dört ay.

Önümüzdeki günlerde fındık hasadı başlayacak. O da başlı başına ağır bir işçilik gerektiriyor. Yıllık iznimizin neredeyse üçte ikisini fındık hasadı döneminde kullanıyorum.

Okuma konusundaki iştiyakımı yitireli, blog yazma konusundaki yetimi de kaybediyorum. Duygu yoğunluğumla aynı paralelde seyreden bir yazım içgüdüsüne sahibim.

Esen kalın. [favorite]

---