Hakkımda

Fotoğraf: Sinemadaki Ekolüm Sadri Alışığın gövdesine kendi başımı monte ettiğim Photoshop Çalışmamdan


Ben eski bir insanım. Anlaşmamıza imkan yok. İnsanların paradan başka şeylerle de mesut olacaklarına inanarak yaşadım. O kanaatle öleceğim...

Ben, belki çok fena bir insanım, küçükleri, ehemmiyetsizleri çok seviyorum. Fakat servetleri yahut yapmacık kibarlıklarıyla övünenlere karşı daima zalimim. Sayılamayacak kadar kusurlarım var. Bunlara karşı kendimde bir tek meziyet görüyorum: Yalan söylemeyi bilmemek. Düşündüğümü saklayamıyorum. Onun için size bir şey daha söyleyeceğim. Aranızdaki misafirliğim zannettiğinizden çok daha az bir zaman sürecek.

Müzmin mahzunluklarımı, ağır tahayyüllerimi insanlardan gizlemekte müşkülât çekiyorum. Bir çardağın zayıf gölgeleri altına arka üstü uzanmak, saatlerce olduğum yerde uyuşup kalmak bugünlerde benim için büyük, dayanılmaz bir ihtiyaç... Hani insan içinden kaçan, mağaralara kapanıp çile dolduran dervişlerin tembelliği misali...

Evet ben şimdi büsbütün başka bir adamım. Bir köşede kendimi unutturmaktan başımı dinlemekten başka bir şey istemiyorum.

Bütün emeli herhangi bir insan izlenimini vermek olan, bildiklerini paylaşmaya çalışan, siyaseti, futbolu ve insanları toplu olarak fanatizme kanalize eden akımlardan uzak, popüler kültürü sevmeyen, “ciddiyet prensiplerle olur, yüzdeki ciddiyet suratsızlıktır” ritueli ile  asık suratlı hodgam insanlarlarla sık görüşmeyen, heyecanlarını, zaaflarını gizlemekte mahir, en büyük vakaları daima mağrur bir sükûn, lakayt bir istihfafla karşılayan, Vakur bir ciddiyeti, kibar bir nezaketi olan, insanları statüsü, maddi ve kültürel ağırlıklarına göre sınıflandıranlara karşı mesafeli, sükûnun büyük kudretini anlamış, melankolik yaradılışlı, daima uzak bulunduğu yerlerin daüssılasını, elde edilmesine imkân olmayan saadetlerin hasretini çeken bir hayal hastası, içinde müphem, karanlık bir hicranı barındıran, ruhu inzivaya meyilli, münzevî ve mahzun ruhlu bir bağ çocuğu ve yalnızlaştıkça, yazışmayı konuşmaya tercih ederek bu uğurda blog yazıları yazmayı önemseyen, saygın olmak yerine değerli bir insan olmayı yeğleyen, vefa kırmızı çizgisi, ne anlattığımız kadar nasıl anlattığınız konusunda fazlaca üslubcu, dünyada merasim ve teşrifat kadar iğrendiği bir şey olmayan... kamu kurumu mevkiinde şef (uzun yıllar tahrirat katibi vekiliği yapmış), doğasever,fotoğraf, excel visual basic application, wordpress ve photoshop konularında hobisel aktiviteleri olan teenni biriyim.

Hülasa; Ben, sakin, yumuşak başlı bir adamım. Fakat ayda, yılda bir hiç olmıyacak bir şey için damarım tutar... Çayı, Kitapları, Eylül'ü, Musikiyi, Maviyi, Doğayı; Seviyorum. Ve tüm adaletsiz, hodbin insanlardan tercihen eşit derecede uzak duruyorum.

✓ Yararlanılan Kaynaklar

✓ Bulmacada, Ben (Eski Dil) nedir sorusuna verilecek cevap ENE dir.


Kısa Kısa

    çay
  • Kişisel bloğumdaki yazılarımda genelde noktalama işaretlerine dikkat etmemekle birlikte satır sonralırındaki kelimenin önüne ... (3 nokta) koymayı ihmat etmem :)

  • Yazılarım, konuşurken kullandığım cümlelerim gibi kısa soluklu... ayrıntıya girmeyi ve uzun uzun anlatmayı sevmiyorum...

  • Genellikle bağ bahçe, kuşlar, çiçek böcek konularında yazıp görseller paylaştığım için bloğun ismi YeşillenirimBlog oldu... 

  • ahmetaskin.blogspot.com | #kişisel blog
[favorite]

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Yazmaya başlayın ve aramak için Enter tuşuna basın.