Çayıra Diktiğim Kazıklar |
Bu gün, yeni sezonun ilk bağ bahçe işlerine bismillah diyebilmiş olmanın coşkusu var içimde...
bu yazıyı, çayır isimli bahçemin üst tarafına kazık çakmak için balyoz sallayan yorgun kollarımın takatsiz parmaklarıyla yazıyorum...
Bir yılı aşkın bir süredir, kazıkları bahçemin üst tarafına çakması için sair zamanlarda, bir kaç kez ricada bulunduğum kişi, bu isteğimi yerine getirmediği için ona tepki olarak, kendi işimi pekala kendim yapabilirim diyerek kış ayının son haftasına denk gelen bu cumartesi gününde yollara düştüm...
tarihe; alınterimle yoğrulmuş bir bahçe yazısı bırakabilmek için bu satırları karalıyorum... ;)
Hava durumu, mevsim normallerinin üzerinde bir sıcaklıkta seyrediyor bu günlerde... bugün öğleden sonra yağışlıydı... evdeyken yağmur yoktu... dışarı çıktığımda yağmaya başladı... kazıkları tahtaları, balyozu, keseri ve çivileri ayarladım... yağdığı için gitmekten vazgeçmiştim bir ara ama kısa bir üre sonra yağmur durdu...
Yağmur durur durmaz mahallemden arkadaşım ali akçay'ı arayarak bahçeye gitmek üzere gelmesini söyledim... Gelince kazıkları tahtaları diğer temel ihtiyacımız olan malzemeleri patpata yükleyip hareket ettik...
Köleli mahallesine doğru ilerlerken, çalışmak için bize gereki olan en temel malzemeleri (balyoz ve keser) almadığımızı anladık...
Geri dönemezdik... biraz ilerimizde evi olan muhterem eniştem Ramazan Paban'dan balyoz ve biraz daha yukarıda evi bulunan Ali Ateş abiden de keser alıp yolumuza devam ettik...
Bahçeye ulaşır ulaşmaz hemen kazıkları fındık bahçemin üst tarafına çakmaya koyuldum... sonra da parça tahtaları kazıkların alt tarfına çakacağım sırada çiviyi unuttuğumuzu anladık... bahçemin 300 metre ilerisindeki mahalleme gidip amcamdan çivi alıp geri döndüm...
Kazıklara tahta çakmamdaki amaç; bahar aylarında yağan yağmur sularının dar olan dere yatağından taşarak bahçeme taşması sonucu, taşların ve kumların bahçeme girmesini engellemek istiyorum...
Bu günki faaliyetimde, patpatıyla gelip yüklerimizi de alıp bizi bahçeye götüren ve kazıkları çakarken de yardımlarını esirgemeyen Ali Akçay'a teşekkür ediyorum...
Aliye Ablamın gönderdiği 2 adet sac ekmeği, hafiften soğuk bir günde, içimizi ısıtmaya yetti...
Alınteri döküp yorulabildiğim bir faaliyetin karharamanı olduğum için mutluyum... :)
“ Zor diye bir şey yoktur, sadece üzerinde çalışılmamış şey vardır” sözünün motivasyonuyla, bir başka işi ilk defa ve oldukça güzel yaptığıma kâniyim...
Kalın sağlıcakla...
27/02/2016
Baharın Müjdecisi Menekşeler |
Baharın Müjdecisi Menekşeler |