Ulusal kanallar ve youtuberler Atakan'la, röportaj yapma yarışı içerisindeler... Atakan'ın özel hayatına burunlarını sokup neyi var neyi yok teşhir edip sömürüyorlar... Bürokratlar onu kucağına alıyor... Atakan'ın okuduğu kitaplar üzerine düşüncelerini açıkladığı sırada, dizinde oturduğu bürokrat amcası duygu seline kapılıyor... Kucağında oturan insan evladına, uzaylı muamelesi yapıyor...
Bizim çocukluğumuz böylemiydi ki... Benim örnek aldığım kişiler, Resul Balay, Emrah, Ceylan, Murat Yıldız, Mustafa Açıkses yani hepsi küçük ses sanatçıları... Haliyle bizler de, onların söylediği depresif damar şarkıları ezberleyerek ve dağda kırda bayırda onları tekrar ederek, ağustos böceği gibi şarkı söyleyerek, beyhude geçirdik yıllarımızı... Unkapanı'na gidip bir kaset yapma hayalleriyle heba ettik gençliğimizi. Renkliydi, çok sesliydi ve yavandı...
Kitabı, sadece okul kitaplarından ibaret sanırdık... Kitap olmayınca okuyan da yoktu... Varsa da biz görmedik... Çok okuyan deyince, çalışkan, üniversite okuyan ve sonrasında bir mesleğe giren kişiler gelirdi akla... Çalışkan olmakla okumak arasında hiç bir bağ yokmuş oysa ki...
Yaz kış demeden, 3 kilometre iniş, 3 kilometre tırmanış olmak üzere 6 km.lik okul parkurunu tamamlardık... Okul servisi'ni kim biliyor ki istesin beyim... Paramız yok ki, öğlen aralarında çeyrek ekmek alıp karnımızı doyuralım... Okullarda şimdiki gibi sıcak yemek verilmiyordu beyim.. Ders kitaplarımız da çoğu zaman eksik ya da zamanında alınamıyordu... Kalemlerimizin sivri ucu poşetten çantamızı delerek düşüyordu... vs.
Neyse ki artık çocuklarımızın (herkesin) önünde, Atakan abileri gibi, kitap okuyan ve okudukları kitaplardan çıkarımlar yaparak bir şeylerin değişmesi gerektiğini söyleyen örnek kişi var... Atakan şimdilik hepimizden ileride... Şimdilik diyorum zira Atakan ondan geridekileri örnek alıp okumama hastalığına tutulmaz...
Umarım çocuklarımız, absurt hareketler eşliğinde beyhude ve argo ağırlıklı konuşmalarla vlog çeken youtuberlere özenmek yerine az da olsa Atakan'ı örnek alırlar... Ayrıca kamuoyu Atakan'a, daha fazla uzaylı muamelesi yaparak onun pisikolojisini bozmaz umarım... Sağlıcakla kalınız...
Nethaber düzenliğim manşet fotoğrafını kendi sitesinde, Bakanlık'tan kitap kurdu 'Atakan Kayalar' açıklaması başlıklı haberinde kullanmış... izinsiz aldıkları için kızmadım... Sonuçta atakan'ın fotoğrafını da ben çekmedim... Hatta bir parça sevindim..
Atakan sosyal medyayı ikiye böldü. Bakalım ilerleyen yıllar bize kimlerin haklı olduğunu nasıl gösterecek.
YanıtlaSilEvet ben de bölündüm... Doğal zeka mı yoksa kristal indigo mu... Biz diyelim hayırlısı... Kıymetli yorumunuz için teşekkür ediyorum... Sevgiler selamlar...
SilTakip ediyorum ben de,görebildiklerimi en azından. Bazı çocuklar parlak derecede zeki oluyor.Belli ki Atakan da onlardan.(Maşallah) Ne versen alır hafızasına çünkü henüz kirlenmemiştir beyinleri.Fakat videoda benim dikkatimi çeken ilk şey gözleri oldu.Bedeninin hareketleri ya da kurduğu cümleler ayrı bi parantez. düşündüğüm tek şey, bu çocuğa yazık ediliyor olduğu. Evet,çocuklarımız saçma sapan birçok şeyin kıskacı altında ( malesef) ve ebeveynler sahiden diken üstünde olmalı ,olmak zorunda ama bu da olmamalı.Naçizane fikrim.
YanıtlaSilKristal ve indigo çocuklarının gözlerine bakın demiş altta, Kiremithanemin paylaştığı linkteki yazıda... Yeni ırk çocukların en belirgin özelliği gözleri olduğu yazılmış... Hayırlısı bakalım... Her şeyin doğrusunu mevlam bilir... Tedbirimizi almak koşuluyla Allahın takdirine bırakalım... Kıymetli görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum... Sevgiler... Selamlar...
SilAslında çok korkunç bir örnek lütfen aşağıdaki linkte yer alan yazıyı okuyun lütfen okuyun:
YanıtlaSilhttps://yagmuribic.wordpress.com/2020/02/20/yeni-insan-irki/?preview=true
Linkteki yazıyı sonuna kadar okudum... Bilimsel, şeytni ve rahmani yaklaşımlarla, yeni insan ırkı hakkında aydınlatıcı bir yazı... Nacizane herkesin okumasını da isterim... Atakan bizim karşılaştığımız ilk örnek ve öyle öngürülüyor ki son olmayacak... Şifacılar konusuna ayrıca değinmek, eğilmek gerekiyor... Teşekkürler Kiremithanem... Selamlar... Sevgiler...
SilAtakan’ı arkadaşımın paylaşımıyla şans eseri tanıdım. YouTube ve elindeki tabletlere gömülen yeni nesil çocuklarla kıyaslandığında Atakan’a kanım öyle ısınıyor ki! O birçok yaşıtının aksine hayata önde başladı ve çok uzun süre önde gidecek. Kitaplar veya okuma alışkanlığı hakikaten bir zevk ve herkese göre değil. Atakan’ın bu zevki çok küçük yaşta tatma şansı olduğu için seviniyor, böyle yetiştirilmesinde katkıda bulunan ailesine de buradan selamlarımı gönderiyorum. Umarım bu ülkede nice Atakan’lar yetişir. Çünkü bilen ve okuyan çocuklara ihtiyacımız var.
YanıtlaSilİlk videosunda hayran kaldığımız atakan'ı sonraki videolarını şüphe ve biraz da ürkerek izledik... komplo teorileri gündeme geldi... kamuoyu bir günde göklere çıkardığı çocuğun söylemleri karşısında ikinci gün onu gömdü... ortalama zeka, kitap okuma ve konuşma'nın üzerinde seyreden ne varsa ürküyoruz... incelenmesi, korunması ve eğitilmesi gereken bir vakıa...
SilZiyaretiniz ve Konu hakkındaki gögörüşleriniz için çok teşekkür ediyorum... selamlar...
Atakan'ı bende yakından takip ediyorum, inanılmaz bir çocuk..
YanıtlaSilOkuduğu kitaplar muazzam mesela Spinoza'nın Etika'sını okumuş ki çok ağır bir kitaptır yorumları da çok zeki..
Ama toplum çocuğu önce övdü sonra gömdü yahu çocuk daha 10 yaşında ne olursa olsun O bir çocuk..
Umarım ailesinin ve kendisinin psikolojisi bozulmadan istediği eğitimi alabilir ve örnek olmaya devam eder..
Atakan: Türkiye'de gündem çok hızlı değişiyor... Bir kaç gün gündemde kalacağım ve bitecek mealinde bir şeyler söyledi... Zeki elbette... Fakat bu zeka doğal mı yoksa hormunlu mu kimyasallı mı... pırıl pırıl işleyen bir zekanın ışıldayan sözcükleri mi yoksa hastalıklı düşüncelerin zerk edildiği bir denek mi? Aklımda deli sorular... Bir okurun dediği gibi... Bunları zaman gösterecek...
YanıtlaSilKıymetli yorumunuz için teşekkür ediyorum... Selamlar...
Geleçegimizin teminatıdır çocuklarımız. Yeni nesil toplumun inanılmaz hikayesi için çocuklarımıza gereken , verilebilen en iyi eğitim atmosferini biz sağlamalıyız.
YanıtlaSilEğitim konusu, konuların en hassası olmalı... İhtiyacımız olan eğitimlere eğilmeli devletimiz... Her bölgemize seçmeli olarak ayrı ders müfredatları getirilmeli... Örneğin; karadeniz bölgesinde yetişen ve ekonomide lokmotif görevini üstlenen fındık ve arıcılık için özel eğitim verilmeli... Yine bunun yanısıra, doğadaki bitkileri tanıtmalı ve yenebilenleri uygulamalı öğretmeli... Sürüngenler ve böcekleri tanımalı çocuklar... Ayaklı kertenkeleyi yılan diye öldürmemeli vs...
Silİlginiz ve yorumunuz için teşekkür ederim...