Çok sıkılıyorum. Yıllarca biteviye yaptığım resmi vazifelerimden arınmak istiyorum.
Şartlar, bizim aleyhimize olan her tertibe ezelden müheyya.
Alışveriş sitelerinde geçirdiğim süre ve yaptığım alımların miktarı artıyor. Bu, acaba neyin göstergesi?
Doğaya iltica etme aceleciliğim, münzeviliğimden mi kaynaklanıyor?
Görünmez mi olmak istiyorum, yoksa kimseleri görmek istemiyor muyum?
Blog yazılarıma fotoğraf eklemekten bile iktifa edesim var.
Biraz erken çıkıp mesaiyi asarak dağlara doğru yol alsam ne olur?
Benim için mutluluk doğada. Çünkü; incirler, üzümler, ayvalar, elmalar orada.
Sıkılmak mı iyi, yoksa efkâr mı? Bir seçim yapmak zorunda kalırsam, efkârı tercih ederim. Zira efkârın kendine has bir albenisi olduğu muhakkak.
Efkâr iyi bir şey olsaydı, hepsini sana bana bırakırlar mıydı? | Sadri Alışık
Akaryakıt fiyatlarına rağmen yolda olmak, burada olmaktan çok daha cazip geliyor.
Özgürleşmem tamamen maddi kazanımlara bağlı. Özgür olmak için sırf cumartesi ve pazar günlerini beklemekten yoruldum.
Dört duvar arasında çalışmak ruhumun doğasına mugayir.
Uzun yıllar işimi severek yapmışsam da bir yerden sonra nazlı cana ağır gelmeye başlıyor.
"Yarın pazartesi" söyleminin içerdiği ağır tahakkümden kurtulmak istememin nesi anlaşılmaz?
Şartlar yıllar sonra lehimize dönmüş olsa da, tıpkı 3600 ek gösterge meselesi gibi, durum yine de öyle değil. Tekaüt olunca alacağın maaş ucu ucuna yetse bile rıza gösterebilirim.
Memur mutluluğu tekaütlükte sanar.
Çok yakınmak iman eksikliğindendir.
Bir yolunu bulup kaçamak yapmak, şu ahval içerisinde yapabileceğim en güzel aktivite. Haydi incire... [favorite]
Bu hal kabz haline benziyor biraz..
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Hayırlısı bakalım. :)
Sil