Sadri Alışık |
ilgili sahnede filiz akın'la girmiş oldukları diyaloğun tamamı şu şekildedir:
(filiz akın: selma = s) (sadri alışık: arif = a)
s: biliyor musun? annemle babam da çok seviyorlar seni.
a: berhudar olsunlar.
s: açık yüreklisin, iyi kalplisin, gizlin-kapaklın yok.
a: hüsn-ü teveccühünüz, sizlere layık bir muameleye dûçar olduysam, bilâkis iftiharımdır yani.
s: aah! böyle olacağı aklımdan bile geçmemişti.
a: ne oldu ki? hı?
s: hiç...
a: haa, iyi o zaman.
s: memnun musun arif?
a: neden?
s: beraberiz işte. her gün görüşüyoruz. birbirimizi her an görebiliyoruz.
a: bu lafların hiçbir luzum-u harbiyesi yok. neden dersen, çünkü bunların hepsi hoş; fakat boştur. senin yolun düz, bizimkisi yokuştur.
s: niçin böyle ümitsizsin? (arif'in koluna girerek) tevekkelli efkarlı demişler sana.
a: (elini çekerek) yok öyle fazla samimiyetten hoşlanmam; (çünkü) laubalilik getirir, yüz göz oluruz. bak bayan selma; biz... ümitli yahut ümitsiz olmak bize düşmez. biz nöbeti teslim edeceğimiz günü beklemekteyiz.
s: oh... benimle beraber olmak istemiyorsun demek?
a: senin başka lafın yok mu arkadaş? karagöz ile hacivattan bahsedelim biraz. fenerbahçe bu hafta kaç çeker mesela? oyuncak fiyatlarına zam tevatürü varmış; çocuk kardeşlerimizin teessürü kafa-karış oynamakla geçer mi acaba?
s: ben isterdim ki...
a: ne isterdin?
s: bu oyun şaka olmasın.
a: bizim gibi koca bebeklere de, aşk-ı sevdayı evcilik oyunu yakışır zaten.
Yorum Gönder
♡ Yorumlarınıza en kısa sürede geri dönüş yapılır.
♡ Üyeliğiniz yoksa dahi anonim profili seçerek yorum yapabilirsiniz.