 |
| Bahçe aparatlarım |
Bu sabah hava çok güzeldi... Kahvaltımı yaptıktan sonra, bir hışımla hazırlanıp, dışarıya çıktım... Şans bu ya dışarı çıkar çıkmaz hava karardı... Yine de mahallemizden köy bakkalı sahibi arucu'dan suyumu, çakmağımı ve erzağımı aldıktan sonra, Beylerli' mahallemize giden, Yeniceli Cami Müezzini Ali hocanın arabasına binerek bahçeye ulaştım...
Bahçeye gitmeden önce karşılaştığım herkes aynı öneride bulundu... Hava soğuk, yağmur da yağabilir, ne işin var bu havada bahçede şeklindeki telkinlere kulak asmadan, Cüneyt Arkın'ın, bir filminde, alageyiğe olan sevdasının peşinden gider gibi, sağır kurbağa hikayesindeki işitme engelli kurbağa misali gittim kimselere kulak asmadan tek başıma, beni çağıran doğanın asude kucağına...
" Gidemediğin yer senin değildir " demiş atalarımız... Ortalık sakindi... Hava soğuktu... hatta bir ara yağmur bile yağdı.... çokta yoruldum.. Yürüdüm de biraz... ama şikayetçimiyim... rahatsızmıyım... asla... yarın hava bugünki gibi olursa yine giderim.😍... " Belki hiç birşey yolunda gitmedi; ama hiç bir şey de beni yolumdan etmedi " demiş Che Guevara... Kararlı olursak ve biraz da sevdamız varsa... yapılan her aktivitenin faydalı olduğunu göreceğiz... Sevgi benim içimde olsa gerek, gittiğim her yeri seviyorum... böyle de bir durum var...
Öğleden sonra gitttim ama 3 saat gibi bir sürede, ilk kez fındık diktim... bahçenin içinde fındık ocağının dibinde bulduğum küçük bir elma fidanını söküp daha uygun bir yere naklettim... fındık toplarken rahat hareket edebilmek için yollar kazdım... Dikenlerin, ısırganların ve kızılotların istila ettiği alanları, yabani otlardan temizledim...
Bu günün anısına da " söz uçar yazı kalır " mottosuyla, yaptıklarımı dilim döndüğünce kayıt altına aldım... :|
Kalın sağlıcakla...
29/11/2014
