Yine bahçelere vurdum bu gün kendimi... güneş yüzünü gösterdiğinde ısındığım gizlediğinde üşüdüğüm bir gündü... daha önceden yaptığım kesimde bitiremediğim 3 ocak fındığın dibini açmak için saat 13:00 gibi ulaştım bahçeye...
çalıştım usul usul... fındık dallarına fazla dokunmadan sadece orta kısımlardaki çürük kökleri ve sürgünleri temizledim... zararlı otları yoldum üşenmeden... başka kim yapar, pirincin içindeki taşları ayıklar gibi özenle temizler senin bahçeni...
yolduğum ısırganlar söktüğüm dikenler ve kestiğim sürgünler, içimdeki tortuları temizler gibi rehabilite ediyor beni...
zaman zaman terledim, yoruldum ve üşüdüm... malum mevsim sonbahar ve güz işleri için en güzel
aylardayız... ekim ayında pastırma sıcakları olur muhtemelen, o zaman bir bahçemi daha temizlerim...
Bu gün bir peygamber devesi cıktı karşıma, fındık ocağının dibindeki gazellerin arasından... gördüğüm en büyük deveydi... havanın soğuk olmasından olsa gerek uçamadan aheste aheste uzaklaştı yanımdan...
Daha sonra oldukca büyük bir örümcek gördüm... hareketsiz duruyordu ancak hala yaşıyor gibiydi... avucuma alıp ağzımla sıcak hava üfleyip ısıtmak geçti içimden ancak buna cesaret edemedim... eldivenli avucuma alıp daha sıcak bir noktaya bıraktım... belki ısınır ve hayata tutunur...
Bu sene soğuklar cok erken ve sert geldi sanırım... hayvanlar alemi hazırlıksız yakalanmış gibi görünüyor...
25 Eylül 2016
Kalın sağlıcakla
Yorum Gönder
♡ Yorumlarınıza en kısa sürede geri dönüş yapılır.
♡ Üyeliğiniz yoksa dahi anonim profili seçerek yorum yapabilirsiniz.