23.7.18

Çirkince Köyünden Kibar Diyaloglar

Şirince ilçesinin Eskiden İzmir'e bağlı Çirkince isminde bir köy olduğunu, Sabahattin Ali'nin Sırça Köşk kitabında yer alan ve 1947'de yazdığı Çirkince isimli öyküsünden öğrendim... Çirkince'ye gitmeden evvel tanıştığı ve kendi tasfiriyle; "kasketli, sakallı  bir elinde eğri bir baston, öbüründe cam tespih ile ihtiyar bir adam belirdi. Yüzü yabancı değildi" dediği şahısla aralarında geçen diyalogları iletişim bakımından nereden nereye geldiğimizi göstermesi bakımından önemli bularak sadece bu diyaloglara ait bölümleri aşağıya alıntılamaya çalıştım... 

Edebiyat Tarihimizin en önemli münevverlerinden birisi olan Sabahattin Ali'nin kaleminin gücü ve tasvir konusundaki ustalağı otoritelerce ve hatta herkesce malumken,  Çirkince'yi muhteşem anlatmış ve çok güzel bir öykü yazmış, mutlaka okuyun şeklinde bir değerlendirme yapmak haddimi aşma analamına gelir ki bunun ötesinde bünyeme zul gelir...  Mutlu ve sağlıcakla kalınız...
[line]
Sabahattin Ali
[line] -Zatıalinizle üç sene evvel Efes harabelerinde teşerrüf etmiştik...

- Safa geldiniz! Buyurunuz bir kahve içelim!- diyerek, yanıbaşındaki iskemleye çöktü. Ben, günümün geri kalan kısmını, onun hicviyelerini ikinci defa dinlemeye hasretmek korkusuyla bir türlü oturamayarak:

Bizimle bir öğle yemeği yemek lütfunda bulunursunuz, değil mi?

- Çirkince'ye mi... Önce teşrif buyrulmuş muydu?

- Biz harabı tahripte bile üstadız, mamuru tahripte neyiz? Kıyas buyurun!-

- Hele Çirkince'ye gidin gelin de, görüşürüz. Ben ajans vaktine kadar bu kahvedeyim. Hatıralarınızın mezarını ziyaretiniz uzun sürmeyecektir, tebşir (müjdeleme) edebilirim.

"Burası benim 30 sene önce gördüğüm, içinde en güzel günlerimi geçirdiğim yer değildi. Şu sağ tarafımda kapısız, penceresiz, çatısız yükselen dört duvar, bir zamanlar bahçesinde yüzlerce çocuğun oynadığı mektep olamazdı. Şu önümdeki ulu çınarın dibinde, böyle bataklık ortasında bir taş yığını değil, dört gözlü bir mermer çeşme olacaktı."

- Onları, karlı havada birkaç yüz metre ötedeki çam ormanlarına gitmekten alıkoyan mukaddes tembellik karşısında garip bir ürperti duyarak dolaşmama devam ettim.

- Cennet gibi yerler virane oldu diye gavurda keramet, Müslümanda kabahat arama!.

Müsaade buyurursanız- dedi;

-zatıalinizi haddim olmayarak bir hususta tenvir (aydınlatma) edeyim. Teşrif buyurduğunuz köye hala...;


Çirkince diyorsunuz. Halbuki orası artık Çirkince tesmiye (adlandırma) edilmiyor. Kaza kaymakamı ile parti erkan-ı devr-i cumhuriyette böyle güzel bir vatan köşesinin adını Çirkince olarak bırakmayı muvafık bulmadılar, Dahiliye Vekaleti'ne müracaat ederek değiştirttiler. Şimdi oranın ismi Şirince'dir... Ya... Şirince... 

[line]

Merhumun tehditleri bile Kibar 

Sıkıntılı günlerim oldu senden dolayı... Bunun da bir karşılğı olur elbet...
[line]
Sabahattin Ali /  Sırça Köşk / Çirkince
Şirince Fotoğrafı Kaynak
  1. Sabahattin Ali hakkında bilmediğim bir noktaydı. Sayenizde öğrenmiş oldum.

    YanıtlaSil
  2. Sabahattin Ali hakkında bilmediğiniz nokta neydi anlayamadım... Yorumunuz için teşekkür ederim...

    YanıtlaSil

♡ Yorumlarınıza en kısa sürede geri dönüş yapılır.
♡ Üyeliğiniz yoksa dahi anonim profili seçerek yorum yapabilirsiniz.

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Yazmaya başlayın ve aramak için Enter tuşuna basın.