Eylül'e Nazar Oldu

---

Bize Bir Nazar Oldu

Mevsimsel geçişlere ve değişimlere karşı hassas bir yapıya sahip olduğumu düşünmeme karşın, mevsimleri betimleyen yazılar yazma konusunda kalemim hadım...

Nazar değiyor sevgili okur nazar... Sonbahar diyorsun, dinginlik diyorsun, hasatın harman olduğu, yaprakların görsel şölenine tuval olduğu son mevsim diyorsun ve gönül veriyorsun fakat bir bakmışsın verdiğin değerin büsbütün zıddı istikamettinde değersizleşmeye ezelden müheyya her şey...

Konuşmak dillendirmek, sevdiğini yüzüne söylemek iyi gelmiyor bil-cümle mahluka... "Bize bir nazar oldu Cumamız Pazar oldu, Ne olduysa hep bize azar, azar oldu." diyen Arif Nihat Asya'nın bu muhteşem tespitine katılmamak ne mümkün... Kuvvetli bağlarla bağlanıp muhabbet duyduğum her ne varsa etrafımda, nazara duçar oluyor bir bir ...

Bir şeyi seviyorsam, onu sevdiğimi kendime mi saklayayım? sevdiğimi yüzüne söylemeyeceksem nasıl çekerim pozitif enerjileri üzerime... Ya da paylaşmazsam güzellikleri, nasıl tahammür edip çoğaltabilirim sevgileri...

Ama gel gör ki her şey Cemil Meriç'in şu sözlerinde saklı;

---

Ve insanlar Homeros’un cennetindekiler gibi kucakladın mı kayboluyorlar. Hepsi birer gölge. Teneke bile değiller. Sevgi garip bir yangın. Yaşaması için büyümesi gerek. O yangına herşeyini atacaksın; zamanını, gururunu, dehanı. Ve kül olacaksın. insanlar ondan korkuyor, ondan yaşamıyorlar. Sonsuz karşısında cücenin korkusu

---

Ne bu dertler kalıcı, ne bu ömür.

Bu aralar işlerim yoğun biraz... Eylül gelirken elleri boş gelmemiş ve bir takım yoğunlukları beraberinde getirerek misafirim oldu zat-ı alileri... Günlerim gelenleri ağırlama ve gidenleri uğurlamayla geçiyor... Bunun dışında üniversiteye gidecek oğlumun kararsızlığını yaşıyoruz ailecek... Yurtdışı olması sebebiyle bir sürü (K.K.T.C.) sorular var kafamda, çözülmeyi bekleyen... Bu yoğunlukları herkes yaşıyor Ahmet diyorsanız haklı olabilirsiniz çünkü biz kendimize suni sıkıntılar arız etmekte mahiriz...

Ancak gerçek olan bir şey var ki piyasaların yangın yeri haline dönmüş olması sebebiyle bir miktar maddi kırılmalar yaşıyorum son günlerde... :) Bu yakınmalarımın akabinde Mevlana'nın öğütleri sarıyor ruhumu... “Her şeye canını sıkma ey gönül! Ne bu dertler kalıcı, ne bu ömür.” diye teskin ediyor gönlümü bir Hazret,  asırlar ötesinden...

---

Coşku, zekadan önemlidir

En kötüsü de nedir biliyor musunuz? değişimlere karşı ruhsuz bir beden gibi hissizleşmiş olmam...  Hiç bir şeye şaşırmıyor olmak, yaşama sevincimin tükenmiş olduğuna işaret ediyor ki bu durum korkutuyor beni... Her şeyi kabullenip akışına bırakmak heyecansız, tatsız tutsuz  birisi yapıyor insanı... oysa ben masal tadında yaşayabileceğim sonbaharlar tahayyül ediyordum...

"Coşku, zekadan önemlidir" demiş Einstein...  Zekadan çok öyle gönlümce çocuklar gibi saf ve coşkulu günlerim olsun istiyorum... Bu isteklerim aslında kaybettiklerimdir... Esasen benim olmayan ya da geriye dönme ihtimali olmayacak güzellikleri talep etme arsızlığında olmadım hiç... Yaşadığım boşluğa fasılasız gönül hoşluğu dolsun şeklinde mülteci isteklerim oluyor ara sıra... gürül gürül akan pınarlar gibi teklifsiz yaşama sevinci dolsun mutsuzluktan kuruyup çatlamış toprağıma... çok şey mi istiyorum bilemedim çok şey mi?

Aslında konuyu Turgut Uyar Kadere ve Gönlüme Dair başlıklı şiirinde hakkıyla neşretmiş...

---

Turgut Uyar

→ Kadere ve Gönlüme Dair

---

İşte ben hep böyle bildiğin gibi:
Kaderi öpüp başıma komuşum,
Gülüşüm, oturuşum, konuşuşum,
Belli efendim, besbelli
Yaşamaktan soğumuşum.

Yaz yağmurları misali yıllarca
Yağmış durmuşum kendi içime.
Zaten dünya öyle dünya ki kim kime
Herkes kendi derdine anca,
Herkesin yüreği lime lime...

Halbuki hayatı sevmem gerekirdi.
Acımayı, sevmeyi oldukça bilirim
Zamanla bir iş tutmayı da öğrendi ellerim,
Hem hayatıma bir de Havva kızı girdi,
Ama gel gör ki bu kaderim...

İşte ben böyle bildiğin gibi,
N'apalım bizi bir kez mimlemiş kader
Her zaman böyle, yağmur bulutundan beter.
İşte böyle hilafsız, gözümün elifi
Her zaman bir romantik portreye benzer...

Ben zaten bu dünyada tek başınayım, hey...
Bir sevdalı gönül bütün varım
Eğer o da olmasa ne yaparım,
Kimbilir hey
Ne yaparım...

---

Mutlu ve Sağlıcakla kalınız...

---

🔗 🎤Fındık Şarkılarım #2