14.9.18

İmam Gazali ve Tevbe

İnsan ki; eşref-i mahlûkattır, küçük bir kainattır, mevcut tüm elementlerin zerre miktar dahi olsa mahfuz olduğu yagâne canlıdır. Özeldir. Önemlidir. Akledebilen ve bu yetisini kullanıp kullanmadığı ile ilgili hesaba çekilecek yagâne dünya varlığıdır. Düşünebilme dışında bir çok yeti ile donatılan, cismen küçük lakin ruhu, kalbi ummanlar mesabesinde olan bu muhteşem-aciz varlık sayısız cinstaşı içinde bazen sonsuz yalnızlık hissine kapılır ve güçsüzleşir. Aynı zamanda düşünme ve derinlerine; içindeki okyanuslara, içindeki mevcut kainata ulaşması için yalın ve yalnız olması gerekir. Yunus’un “bir ben var benden içre” diye bize dert yandığı gerçek “ben”e İçine, özüne, manaya ve de ruhuyla beraber hakikate dokunabilmesi; dünyaya geliş amacını kavraması için...yalnız olması gerekir, yalın kalması gerekir; cismen değil ruhen ! Yalnızlığı anlamlandırabilmek ümidiyle... [line]
Üstteki girizgah, istagramda takip ettiğim @fatihkalender_ tarafından kaleme alınmış...  İmam-ı Gazali'nin Abidler Yolu isimli Kitabında yer alan Tevbe başlıklı bölümden yaptığım aşağıdaki alıntılar için isabetli bir girizgah olacağını düşündüm... Mevlam bizleri, hakkıyla tevbe eden ve tevbeleri kabul olunan kullarından eylesin inşallah...

Her müslüman'ın başucu kaynağı olma niteliği taşıdığını düşündüğüm ve İmam-ı Gazali tarafından kaleme alınan Abidler Yolu isimli kitaptan alıntıladığım Tevbe Konulu bölümlere buyrun birlikte bakalım... Ayrıca konuyu tam manasıyla anlamak için lütfen kitabın ilgili bölümüne bakınız... Mutlu ve sağlıcakla kalınız...


 

Tevbe


Ey ibâdet yolcusu! Allah sana başarı versin. İlim Geçitini aşdıkdan sonra, iki sebepden dolayı tevbe etmen gerekir.

Birinci Sebep: Günahlarına tevbe etmezsen, ibâdete muvaffak olamazsın. Çünkü günahların getirdiği uğursuzluk, mânevî mahrümiyet ve perişanlığa sebep olur. Mâsıyetler birer bağ gibidir. Sâhibinin ibâdet etmesine engel olarak onun Allah’a yönelmesini önlerler. Günahların ağır yükü tevbe ile hafifletilmedikçe hayır yapmak, şevkle ibâdet etmek mümkün değildir. Günah işlemekde devam etmek ise kalbi karârtır. Mâsıyetlerle kararan kalbi zulmet ve kasvet bürür. Böyle bir kalbde ihlâs, sâflık, merhamet ve yumuşaklık gibi ınsânî duygular kalmaz. Eğer Allah’ın merhameti yetişmezse sâhibinı bahtsızlığa ve küfre götürür.
... 
- Sayfa 45 -

İkinci Sebep: Geçmiş günahlarına tevbe ederek bir daha işlememeğe azmetmedikçe yapacağın ibâdetler makbül sayılmaz. Kulun, günahlarına tevbe etmesi ve hukukuna tecâvüz etdiği dâvâcıların rızâsını alması farzdır. borç mesâbesindedir. Bu kimse ise borçlu demekdir. Yapılan birçok ibâdetler nâfiledir, hediye kabilindendir. Borcunu ödememekde ısrâr eden bir kimse, alacaklıya götüreceği ufak-tefek hediyelerle borcunu ödemiş olmaz.

Hattâ borcunu ödemediği için o hediyeler, alacaklı tarafından reddedilir. Günah işlemekde ve haram yemekde devam eden sen, helâl ve mübah şeyleri terketmekle ne kazanırsın?
...
- Sayfa 46 -


Suâl: Tevbe ne demekdir? Bütün günahlardan sıyrılmak isteyen bir kimse ne yapmalıdır?

Cevap: Tevbe, kalbin yapacağı işlerdendir ve kalbi günahlardan temizlemek demekdir. Büyüklerimiz tevbeyi:

“Sırf Allah’a tâzîm edip öfkesinden korkarak, daha önce işlenen bir günahı bir daha işlememeğe azmetmekdir.”
...
- Sayfa 47 -

Sözün özü: Bir daha kendi ihtiyârınla aslâ günah işlemeyeceğine kalbden bir istekle azmet. Ancak Allah’ın takdirinde olandan kurtuluş yokdur. Mümkün olduğu kadar hukukunu çiğnediğin kişilerle helâllaş. Helâllaşamadıkların için Allah’a yakar. Umulur ki rabbın onları senden râzı eder. Geçmiş ibâdetlerini kazâ et. Sonra vücüdunu ve ellerini temizleyerek abdest al; dört rek’at namaz kıl. Namaz bitince Allah’dan başka kimsenin göremeyeceği bir yerde yüzünü toprağa koy. Sonra başına toprak serp. En kıymetli uzvun olan yüzüne gözler yaşlı, kalb mahzun, sesin hakir olarak toprak sür. Mümkün olduğu kadar teker teker, işlediğin günahları hatırla. Asi nefsini kötüle, tekdir et. De ki:

- Ey utanmaz nefs! Artık günahlara son vermenin zamam değil mi? Allah’ın öfkesini teskin edebilecek, azâbına dayanabilecek misin?

 Daha bunlara benzer şeyler söyleyerek hüzünlü gözyaşları dök. Sonra iki ellerini kaldırarak Allah’a yakar:

- Rabbım! Kaçak kulun kapına döndü. Asi kulun sulh...

- Sayfa 55 -

istiyor. Günahkâr kulun özür diliyor. Beni afvet, özrümü kabul et. Bana merhametinle bak. Allah’ım, geçmiş günahlarımı yarlığa. Ömrümün kalan kısmında sana karşı gelmekden beni koru. Zîrâ her şey senin kudret elindedir. Bize merhametin boldur.

- Ey büyük - küçük bütün işlerin son mercii! Ey gamlıların son dayanağı. Ey bir şey’e (Ol!) dediği zaman hemen meydana getirme kudretinde olan Allah! Günahlar bizi sardı. Ey her sıkıntıyı gideren, bizi bu günahlardan kurtar. Ben bu günde sana güveniyorum. Ey mâzeretleri kabül eden merhametli!

Çok ağlayıp yalvararak söyle:
- Ey, bir hâli diğer bir hâlini meşgül etmeyen! Ey, bir duyuşu diğer bir duyuşuna mâni olmayan. Ey, isteyenlerin istemesinden usanmayan. Ey merhametlilerin en merhametlisi! Sen istediğin her şey’i yapma kudretindesin. Bize rızık olarak afvını ver!

Sonra peygamberimize salâvat getir.

Bütün îmânlılar için Allah’dan af dile ve onun yoluna gir. Artık sen gerçek bir tevbe etmiş, dünyâya gelmiş olduğun günkü gibi günahlardan arınmış durumdasın. Allah’ın sevgilisisin. Târife sığmayacak derecede sevap, rahmet ve bereketler senin için! Senin için emniyet ve kurtuluş ufukları açıldı. Allah’ın öfkesinden, günahların verdiği tasadan kurtuldun. Ve nihâyet rabbmn'i izniyle tevbe geçitini de geçdin.

Lütfuyla doğruyu gösteren ancak Allah’dır.
- Sayfa 56 -

Fotoğraf kaynak
  1. Alıntılar çok güzel. Tavsiyeniz için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimizin ihtiyacı olabilecek rahmani bilgiler... Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim...

      Sil

♡ Yorumlarınıza en kısa sürede geri dönüş yapılır.
♡ Üyeliğiniz yoksa dahi anonim profili seçerek yorum yapabilirsiniz.

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Yazmaya başlayın ve aramak için Enter tuşuna basın.