Kırklı yaşlara merdiven dayayan her insanın iç dünyasında bir burukluktur bu rakam. Cahiliye döneminin sonu, ustalık döneminin başlangıcıdır kırk.
Burukluğu kadar heyecan vericidir aynı zamanda. Sanki uzun bir yolculuğun ardından istirahat edip soluklanabildiğimiz bir handır kırk. Tam anlamıyla muhasebe yaşıdır. Hırslarımızın, egomuzun ve kibrimizin dibe vurmasıdır.
Bernard Shaw; “İnsanı olgunlaştıran yaşı değil, yaşadıklarıdır” dese de, yaşın insan pisikolojisi üzerindeki tahribatı yadsınamaz bir hakikattır. Her yaşın ayrı bir güzelliği var güzellemesi emniyet sibobu gibidir yaş alanlar için.
Zaman İnsanları değil Armutları Olgunlaştırır!” diyen Necip Fazıl Kısakürek’in bu tespiti, insanların olgunlaşma süreci ile ilgili evreleri reddeden bir tespittir.
Amerikalı piyanist ve besteci Eubie Blake öldüğünde 104 yaşındaydı. Blake 102 yaşındayken televizyonda bir söyleşi yapıyordu. Sordular:”102 yaşında olmak, nasıl bir duygu” Blake cevapladı: Yaşın pek tadı yok. Yaşamanın tadını çıkartmak güzel!
Kırklı yaşlar ve kırk rakamı üzerine söylenmiş, deyimlere ve atasözlerine buyrun birlikte göz atalım;
Israrla yanlış yapanlara; kırk defa anlattım hala anlamıyorsun,
Tekerlemelerin en güzeli; Kırk kırık küp, kırkınında kulpu kırık küp,
Pusulasını şaşıranlara (en meşhurudur); Kırkından sonra azanı teneşir paklar,
Düğün Dernekte; Eski zenginler 40 gün 40 gece düğün yaparmış.
Takıntılı yada mükemmelliyetçiler için; kılı kırk yaran pimpirikli tipler daima var olmuştur.
En güzel Yeşilçam Filmlerimizden biri; Ali baba ve 40 haramiler.
İbadetlerimizde; toplam rekat sayısı da kırk.
Zor insanlar için sıkça kullanrız; kırk dereden su getirtirler
Beğenimizi kazananlara; kırk bir kere maşallah
Başlamadan biten denemeler; Kırk yılın başı
Keyif; bir fincan kahvenin kırk yıl hatırının olması
Kadım dostluklar için biçilmiş kaftandır; Kırk yıllık dost
Felesefede; kırkından sonra değil farkından sonra başlar hayat
Tekrar eden söylemlerde; Birine kırk sefer deli derseniz delirir…
Sağlıkta; Beden susuzluğa ancak 40 gün dayanabilir.
Dalgın anımızda yada başkasını dinlemediğimizde sığındığımız deyimdir; Kafmda kırk tilki dolaşıyor
Şarkılarda; İsmail Türüt, Kırktan sonra
Alışmak;
Oğul: Fakirlik kaç gün sürer baba
Baba: 40 gün sürer evlat
Oğul: 40 gün sonra zenginmi oluruz
Baba: Hayır alışırız evlat…