![]() |
@sessizokur_ |
Caddede rasgele ve hızlı yürüyordum. Bende de ağlama istidadı vardı. Yutkundum. Ruhi bir takallüsle heyecanlarımın bütün menfezlerini tıkamağa ve içimde idarei örfiye ilân etmeğe çalışıyordum.
Ey deli heyecanlarım, gecenin bu saatinde, şuurumun üstünde gezmeniz yasak! Yorganlarınızdan başlarınızı çıkarayım demeyiniz. Her türlü coşkunluklara paydos!
Gözlerimi dışarıya çevirdim. Karanlık bir sokağın köşesinde şoförü uyuyan bir otomobil. İleride başı önüne düşük ve kolları sarkık bir adam gölgesi. Ansızın çıkan ve yerden bir gazete kâğıdını kaldırarak bana doğru savuran bir rüzgâr. Yağmur damlaları. Bir duvarın dibinde gerinerek ağır ağır yerinden kalkan ve bir sokağın içine doğru hızla koşan bir köpek. Uzaklarda bir havlama. Lâmbalarda ve tabelâlarda sallantı. Dar sokaklardan çıkarak, ufkî bir surette yolkesen ekşi kokular.
Tepebaşı. Otelime girdim ve odada, soyunmadan evvel, uzun müddet hareketsiz durdum. “Evleniniz çocuğum, benim yaşımda yalnız yaşamanın ne olduğunu bilemezsiniz.” Gözlerim yatağın soğuk beyazında. Kımıldamıyorum. Kulaklarım çınlıyor. “O vakit bana öyle gelir ki yeryüzünde yapayalnızım, meçhul şeyler, belirsiz tehlikelerle çevrili, müthiş surette yalnız.” Şimdi böyle bu. Gecenin sükûtundan umulmayacak sesler icat ediyorum. Uzaklarda bir haykırış benim ismimi çağırıyor gibi... Peyami Safa'nın, Bir Tereddütün Romanı isimli eserinden bir bölüm okudunuz...

Peyami Safa Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının önemli yazarlarından.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık.
yazdıklarınıza tastamam katılıyorum... Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim... :)
SilBu sene ağırlıklı olarak Türk Edebiyatı Klasikleri okumayı düşünüyordum. Son iki paylaşımınıza bakınca, yıllar önce okuduğum bu kitabı bu sene içinde tekrar okumaya karar verdim. Paylaşımlar için teşekkürler.
YanıtlaSilMuhteşem eserlerin yeniden ukunabilmesi yönünde bir ayna olabiliyorsak ne mutlu bendenize... kıymetli yorumunuz için teşekkür ediyorum... sevgiler selamlar...
Sil